ZAZA DERNEKLERİ FEDERASYONU GENEL BAŞKANI MURAT BUKAN KONUŞUYOR

ZAZALAR

ZAZALAR  şunu iyi bilmelidir ki sahip olduğu AİDİYET ve DİL  zengindir, hem de çok çok zengindir. Zaza dili  büyük ölçüde standartlaşma evresini tamamlamak üzeredir. Bu dilde diğer diller gibi hayatta kalma hakkı vardır ve diğer diller gibi Hikayeler anlatabilir, Felsefe de yapabilir, Sanat icra edebilir, Rüya da görebilir, Beraber ağlayabilir, Beraber Gülebilir. Zazalar, Sürekli halının altına süpürülmek istenen yada kurak toprakmış işlenemez olarak gösterilmek istenen AİDİYETİNE, DİLİNE sahip çıkmalı. ZAZA tarihi ve ZAZA Dili Karın altındaki bereketli toprak misali ve artık bu bereketli toprağa sahip çıkmalıdır. bu ülkemizin de en büyük zenginliğidirde. Kürt uluslaşma projeleri bir asırdır adeta “kızgın soba” işlevi gördü. Etnik kimliğimiz ve ana dilimiz bu sobada adeta küle döndüler.  Legal illegal Kürt örgütleri bir ahtapot gibi Zazaca  konuşulduğu sahaları sarmış durumda. ZAZAlar adeta bir örümcek ağına düşmüş vaziyette.Kürt ulusunu inşa etme vazifesi verilen Siyasiler,yerel yönetimler,Stk lar,Şeyhler, İmamlar, öğretmenler, Sanatçılar, Silahlı, silahsız örgütler  her alanda ZAZA Kimliği ve ZAZA dilinin varlığını tanımamak için her türlü entrikaya başvuruyorlar. Yıllardır Zazaların yoğun yaşadığı bölgelerde Yer isimlerinden tutun, kültürel faaliyetlere, Sosyal hayattan Okullara, Medreselerden Kahve köşelerine  kadar yani tüm alanlarda Kürt kimliği ve Kürtçe dili dayatması ile  ZAZA Halkının BELLEĞİNİ siliyorlar. En son örneğine hepimiz şahitlik ettik, ZAZAların yoğun yaşadığı İL- İlçelerde özelikle Diyarbakır - Karakoçan da caddelere Kürtçe yazılan “pêşî peya (önce yaya)” yazısı. Neden ZAZACA değil de Kürtçe? Onlar için “Kürt ve Kürtçe” dışında ki farklılıklar yani ZAZA KİMLİĞİ ve ZAZA DİLİ 'KÜRT ULUS'u nu  inşa etmenin önünde ki en büyük engeldir. Bu konu ile ilgili bir çok örnek verebiliriz. PKK nın 5. kongresinde açıkça dile getirilen KÜRT ULUSUNU oluşturmak için coğrafyada yaşayan tüm kesimlerin kendisine KÜRT demesini, ve toplumun tamamının KÜRTÇE konuşmasını ve yazmasını sağlamalıyız. İstanbul Kürt Endtütisi Başkanı SAMİ TAN bir röportajında KÜRT ulusunu olışturmak için tüm lehçeleri ( onlar zaza dilini lehçe görüyorlar] konuşan KÜRTLERİ Kürtçe( kurmanca] konuşmasını sağlamalıyız. bir toplum farklı lehçeleri konuştuğu sürece 'ULUS' bilinci oluşamaz. Halkımızı ve Türkiye kamuoyunun kafasını karıştırmak için son yıllarda İCAT ettikleri KURDİ HALKLAR ve KURDİ DİLLER PROJESİ nin esası ZAZA KİMLİĞİNİ ve ZAZA DİLİNİ tamamen İMHA etmektir. KURDİ dedikleri karanlık bir girdap. ZAZAları bu girdaptan çıkaracak yegane kaldıraç  'SAĞLAM' durmak, 'DİK' durmaK ve ZAZA REALİTESİNE sahip çıkmak ve ZAZA gerçeğini AHLAK-İ ve YASAL ve BİLİMSEL ve AKADEMİK çalışmalar yapmaya Meclis ve Türkiye kamuoyununu bu hayatı önem arz eden hatadan vazgeçirmeliyiz., ZAZA halkı 'REALİTESİNİ' korudukça çevresi faşizm çitiyle çevirili bu kokuşmuş FAŞİST'ler boyun eğdirecektir.  ZAZA DİLİ Akademik bir çalışma yapılmadan 'MECLİS'te Kürt lobisi dayatması ile Milli Eğitim Müfretadında 'LEHÇE' olarak tanımlanması kabul edilemez. Bu karar hem ZAZA DİLİ'nin yok olmasının, hemde Ülkenin bölünmesinin yolunu açmıştır. bu karar Zazaları Kürtçülerin himayesine teslim etmektir, Bölücü Kürtçü milleyetçilerin yani Pkk'nın en önemli hayalini  'DEVLET'in yani 'MECLİS'in Onayı ile hayata geçirmesini, Doğu - Güneydoğu Anadolu bölgesinin tamamen Kürtleştirmenin yolunu sağladılar.  Bir halkın kaderiyle bir dilin kaderi aynıdır. Zazaca yok olursa o halk da yok olacaktır. Bu bağlamda bu dilin “İVEDELİKLE” müfredatda 'DİL' statüsü kazanması gerek. Bilhassa bu dili konuşan Zazaların kendi dillerinin “SOYU TÜKENMİŞ TÜRLER  KABRİSTANIN DA” yer almasına kesinlikle razı olmaması gerek. ZAZA HALKINA. Zazalar arasında  2 illet var, biri 'TESLİMİYET'  diğeri ise 'DUYARSIZLIK'. Kürtçü Milliyetçilerinin ZAZAlar Kürt'tür, ZAZA Dili Kürtçenin Lehçesidir dayatmasının Doğru olmadığını biliyor olmasına rağmen, Zazaların Duyarsızlığı, Kayıtsızlığı, Teslimiyet tavırları, Uysallığı da tartışılmalıdır.  Geçmiş günlerde bir ortamda tartışırken bir kişinin ' ŞEYH Efendi' Zazalar Kürttür, zaten  'DEVLET' te Zazaları Kürt görüyor dolayısı ile bu Zazalar Kürt değil diyenlere itibar etmeyin dedi' dedikten sonra Yahu Murat ne 'BİLİMİ' Sen ve  Bilim  'ŞEYH' efendi' den 'DEVLET' ten daha iyimi biliyorsunuz diye çıkış yapması sanırım ZAZA HALKI'nın durumunu özetliyordu.  ZAZAların 'TESLİMİYETİ'nin gerçeği Kürt olduğuna inandığı için, Pkk ve Kürt Milliyetçilerinin Fiziki, Psikolojik Tehtid yada baskı yapması değildir. Teslimiyetçiliğinin en önemli ana sebebi 'ŞEYH' efendileridir.  ŞEYH efendi aile silsilesi  bölge halkına Hükmetmek, sömürmek için ALLAH'a, KURAN'a, PEYGAMBER'e değil, kendilerine 'TABİİ' bir toplum oluşturdu, 'ŞEYH efendi ve Ailesi toplum üstü, halk ise 3. sınıf 'KULLAR' olarak sınıflandırılıp, halkın 'ASLİ' görevinin 'ŞEYH' Efendilerini 'MEMNUN' etmekten ibarettir.  Toplum öyle bir Robotlaştırıldı ki ŞEYH efendinin ağzından çıkanı 'KURAN'ın Ayeti kabul edip yanlış olduğunu bilmelerine rağmen 'İTİRAZ' Etme, 'HAK' Arama hakkını kendilerinde bulmazlar ZAZAların Kürtleşme yada Kürtçülük dayatmalarına itiraz etmemelerinin yani ' TESLİMİYET'tinin ana unsuru Kürt olduklarına inandıkları için değil,  ŞEYH' Efendilerinin ZAZAlar Kürt'tür fermanına itiraz etmeyip razı olmaktır  Asimilasyona karşı çorbada tuzu olmasını istiyorsa eğer bir Zaza, bilmelidir ki Zazaca yapılacak bir gram iş 'ŞEYH' Efendisine yapılacak bir milyon ton işe bedeldir.    Günümüzde ZAZAların sadece “Ben ZAZAyım” demeleri yeterli bir tutuma indirgenmiştir.  Sadece cüppe giymekle papaz olunmaz ki. Bilhassa sanatçıların, ebeveynlerin, kanaat önderleri ve siyasetçilerin Zazaca’yı aktif kullanması elzemdir. ZAZA TV olarak Halkımıza, siyasetçilere ve kanaat önderlerine soruyorduk  “Zazaca röportaj verebilir misiniz?”, “Yok bilmiyorum, yada az biliyorum yada utanıyorum, kendimi ifade edemiyorum Keşke bilseydim gibi cevaplar ile karşılaşıyorduk.    Özelikle  siyaset yapmanın en önemli amaçlarından biri toplumun değer yargılarına sahip çıkmak, Dilini, Kültürünü yaşatmaktır. Eğer siz bölge adına, Halkımız adına siyasette kendinizi temsilçi olarak görüp bu halkın reyleri ile seçilip meclise gitmişseniz sizin birinci vazifeniz kendi ana dilinize, kültürünüze sahip çıkmaktır. Mecliste Kürtçü siyasetçilerin ZAZA Dili kürtçenin lehçesidir dayatmalarına  'Sessiz' kalıp, bu halkın dilinin İMHA edilmesine göz yumuyorsanız beyler yanlış yoldasınız. sizler bu halkı değil sadece kendinizi yada partinizi temsil ediyorsunuz.   Yine bazı örneklerle devam edelim. Bana soruyorlar “yahu bu ZAZA davası sana mı kalmış?”  “Bir kazancın var mı ?” Yok deyince  “Neden bu boş işler ile uğraşıyorsun, bütün kazancını bu işlere harcadın, işine gücüne, ekmeğine bak” diyorlar. O an kaynar suyu alıp başıma döküyorlar. Kendi Aidiyetini, Ana dilini RED ve İMHA eden  despotçuların borazanlığını yapan “FAŞİZANLARA” daha fazla değer veren bir tip Sefil bir aşağılık kompleksi. bunların önünde  “MEYİT” olmayı daha dünden kabul etmiş bir ruh hali.   Bir taraftan lahana turşusu, diğer taraftan perhiz. Popülizmin,Paranın,Güçlünün yanında saf alma, Makamın, Mağazin hayatın büyüsüne kapılmış bir kitle tayfası var maalesef. Bu kendi Aidiyetine,Ana diline, Kültürüne Yabancılaşan, Yozlaşan, Başkalaşan bir 'NESİL' yeni bir modelin ortaya çıkmasıdır.  Zazalar  şunu iyi bilmelidir ki binlerce yıldır Atalarınızın günümüze kadar getirdiği ve size emanet ettiği şuan 'ÖLÜM DÖŞEĞİNDE'  Hayat mücadelesi veren Aidiyetiniz,Diliniz, Kültürünüze sizler sahip çıkmazsanız 'ÖLECEKTİR. Atalarınızın Kemikleri sızlıyor. Yarın çocuklarınız, Torunlarınız başı önde kalmasın, sizlerden utanmasın diye gelin EMANETİNİZE sahip çıkınız.  KADİM ZAZA HALKINI 'KABİLE' Gösterme cüretinde bulunmaya çalışanlara  'DUR' Diyelim bunu Zazalar yapar... bunu SİZle  yapabilirsiniz..... Unutmayın ne en Güçlü olanlar, ne en Zengin olanlar, ne de en yüksek Makamlarda oturanlar hayatta kalır..... Bizler göçüp gittiğimizde yaptıklarımız hayatta kalacaktır...... Gelin ŞEREFLİ BİR HALKIN MENSUBU OLARAK 'ŞEREFİNİZE' SAHİP ÇIKINIZ.                                                            MURAT BUKAN                        ZAZA DERNEKLERİ FEDERASYONU GENEL BAŞKANI