Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

YAKIN TARİHTE OLAN ZAZA AYAKLANMALARI

Dünya 14.12.2023 - 14:15, Güncelleme: 14.12.2023 - 14:20 6099+ kez okundu.
 

YAKIN TARİHTE OLAN ZAZA AYAKLANMALARI

ZAZA TARİHİNDE YAŞANAN İKİ KRİTİK OLAY
1907-1909 – Dersim  Direnişleri 13 Şubat 1925 – Şeyh Said Ayaklanması 26 Mayıs 1927 – Mutki Direnişi 24 Ekim 1930 – Pülümür Ayaklanması  21 Mart 1937 – Dersim Ayaklanması     Son yüzyıl içerisinde Zazaların tarihinde iki kritik olay meydana gelmiştir. Bunlar Dersim ve Şeyh Said hadiseleridir. Kürt milliyetçilerinin de kabul ettiği üzere Şeyh Said isyanı Zazalarca yürütülmüş bir harekettir. Kürtler isyana çok sınırlı düzeyde katılmışlardır. Hatta büyük çoğunlukla devletle işbirliği içinde olmuşlardır.[33] İsyanın Zaza karakteri bu isyan üzerine çalışmış olan Olson[34] ve Gunter[35] gibi yazarlarca da doğrulanmaktadır. Alevi Zazalarla Sünni Zazalar arasındaki bölgeye yerleşik olan ve önemli bir kısmı Alevi olan Kürtçe konuşan Şadilli aşireti Necip Ağa emrinde orduyla beraber ortak hareket ederek, Karakoçan’dan Mendo boğazına kadar Şeyh Said kuvvetleriyle çarpışmışlardır.[36] Dersim isyanı ise Alevi Zazalar tarafından yürütülmüştür. İsyana katılan aşiretlerin tamamı Zaza’dır. Tunceli’de az sayıda bulunan Alevi Kürtler ise Seyit Rıza’nın yanında yer almamışlardır. İsyanın merkezinde yer alan Nazimiye’nin tek Kürtçe konuşan köyü olan Kimsor köyü, köyün kendi internet sitesine göre tarafsız kalmıştır.[37] Ayrıca bu bölgede bulunan Şadilli aşireti de devletle işbirliği içinde olmuştur.[38] Bölgedeki Kürtlerin (alevi olsun sünni olsun) isyana destek vermemeleri, Zaza hareketince Dersim isyanının tamamen Zaza isyanı olarak takdim edilmesine neden olmuştur. İlginç olarak Zazalar merkezi otorite ile sürekli olarak sorunlu olmuşlar ve Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti ile hiç bir zaman mutlak manada iyi ilişkiler içinde olmamışlardır. Örneğin II. Abdülhamid döneminde kurulan Hamidiye alayları içerisinde ağırlıklı olarak Kürt olmakla birlikte Türk (Karapapak) ve Arap aşiretleri de bulunmasına rağmen Zaza aşiret alayı bulunmamaktaydı.[39] Yine Zazalar genç Türkiye Cumhuriyetine iki defa en ciddi ayaklanmayla cevap vermişlerdir. Bunlardan ilkine Şeyh Sait diğerine ise Seyit Rıza önderlik etmiştir. Son olarak Zazaların devlet otoritesini güçlendiren 1982 anayasasının en az destekçisi olmaları beklenen bir Zaza davranışı olmuştur.  
ZAZA TARİHİNDE YAŞANAN İKİ KRİTİK OLAY
1907-1909 – Dersim 
Direnişleri

13 Şubat 1925 – Şeyh Said Ayaklanması

26 Mayıs 1927 – Mutki Direnişi

24 Ekim 1930 – Pülümür Ayaklanması

 21 Mart 1937 – Dersim Ayaklanması
 
 
Son yüzyıl içerisinde Zazaların tarihinde iki kritik olay meydana gelmiştir. Bunlar Dersim ve Şeyh Said hadiseleridir. Kürt milliyetçilerinin de kabul ettiği üzere Şeyh Said isyanı Zazalarca yürütülmüş bir harekettir. Kürtler isyana çok sınırlı düzeyde katılmışlardır. Hatta büyük çoğunlukla devletle işbirliği içinde olmuşlardır.[33] İsyanın Zaza karakteri bu isyan üzerine çalışmış olan Olson[34] ve Gunter[35] gibi yazarlarca da doğrulanmaktadır. Alevi Zazalarla Sünni Zazalar arasındaki bölgeye yerleşik olan ve önemli bir kısmı Alevi olan Kürtçe konuşan Şadilli aşireti Necip Ağa emrinde orduyla beraber ortak hareket ederek, Karakoçan’dan Mendo boğazına kadar Şeyh Said kuvvetleriyle çarpışmışlardır.[36] Dersim isyanı ise Alevi Zazalar tarafından yürütülmüştür. İsyana katılan aşiretlerin tamamı Zaza’dır. Tunceli’de az sayıda bulunan Alevi Kürtler ise Seyit Rıza’nın yanında yer almamışlardır. İsyanın merkezinde yer alan Nazimiye’nin tek Kürtçe konuşan köyü olan Kimsor köyü, köyün kendi internet sitesine göre tarafsız kalmıştır.[37] Ayrıca bu bölgede bulunan Şadilli aşireti de devletle işbirliği içinde olmuştur.[38] Bölgedeki Kürtlerin (alevi olsun sünni olsun) isyana destek vermemeleri, Zaza hareketince Dersim isyanının tamamen Zaza isyanı olarak takdim edilmesine neden olmuştur.
İlginç olarak Zazalar merkezi otorite ile sürekli olarak sorunlu olmuşlar ve Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti ile hiç bir zaman mutlak manada iyi ilişkiler içinde olmamışlardır. Örneğin II. Abdülhamid döneminde kurulan Hamidiye alayları içerisinde ağırlıklı olarak Kürt olmakla birlikte Türk (Karapapak) ve Arap aşiretleri de bulunmasına rağmen Zaza aşiret alayı bulunmamaktaydı.[39] Yine Zazalar genç Türkiye Cumhuriyetine iki defa en ciddi ayaklanmayla cevap vermişlerdir. Bunlardan ilkine Şeyh Sait diğerine ise Seyit Rıza önderlik etmiştir. Son olarak Zazaların devlet otoritesini güçlendiren 1982 anayasasının en az destekçisi olmaları beklenen bir Zaza davranışı olmuştur.
 
Habere ifade bırak !
Haberle İlişkili Video
Video Galeride Aç
Video albümüne giderek videoya yorum yazabilir yada videoyu sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
Foto Galeride Aç
Fotoğraf albümüne giderek fotoğraf(lara) yorum yazabilir yada fotoğraf(ları) sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
Haberle İlişkili Haber
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zazahaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.